ana_sayfa
FAALİYETLER
Yazılı Soru Önergeleri
Genel Kurul Soruları
Kanun Teklifleri
Sözlü Soru Önergeleri
Makalelerim
Genel Kurul Konuşmaları
Yazılı S.Ö.(Cevaplanan)
Meclis Araştırma Önergeleri
Meclis Aratrma nergeleri > Tarım Sigortaları Kanunu ve buna bağlı çıkartılan TARSİM uygulaması hk.



14/05/2008

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA


Son yıllarda izlenen siyaset, tarımda ciddi kaygılara neden olmaktadır. Beraberinde yine ciddi sorunlar getiren uygulamalardan biri de Tarım Sigortaları Kanunu olmuştur. Bu kanunla birlikte, üretim potansiyelinden ötürü “Tarımın Başkenti” olarak haklı bir ünvanı elinde bulunduran Çukurova’da geçtiğimiz aylarda yaşanan don afetinden zarar gören binlerce üretici, ürünlerini sigorta ettirmediği/ettiremediğinden dolayı mağdur olmuşlardır. Bu gerçek ülkemiz genelinde de farklı değildir.

Bu nedenle, Tarım Sigortaları Kanunu’nun üreticilerimizi nasıl etkilediği, üreticilerin neden sigorta ettirmediği yada sigorta ettiremediğinin yerinde incelenmesi, ülkemiz genelinde gelecekte daha büyük mağduriyet ve sorunların önlenmesi için alınacak tedbirlein belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.


Yılmaz TANKUT
MHP Adana Milletvekili



Gerekçe;

14/06/2005 tarih ve 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu’nun çıkarılmasını takiben çiftçilerimizin yetiştirmiş oldukları bitkisel ve hayvansal ürünlerini çeşitli riskler ve afetlere karşı korumak amacıyla kısa adı (TARSİM) olan Tarım Sigortaları Havuzu oluşturulmuştur. 2008 yılında da ürünlerini sigortalatmak isteyen çiftçilere yönelik olarak 30/12/2007 tarih ve 2007/13010 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “Sigorta Priminin yüzde 50′ si oranında Prim Desteği,” Tarım Sigortaları Havuzuna bütçenin ilgili tertibinden aktarılarak karşılanması kabul edilmiştir. Buna göre Devlet Destekli Tarım Sigortası yaptırmayan üreticilerin, doğal afetlerden uğradıkları zararların karşılanması mümkün olmamaktadır.

Bu arada, TARSİM’in teminat kapsamının da, aslında afet olarak kabul edilmesi gereken pek çok şartı içermediği, bu yüzden de yine çiftçilerin mağdur olduğu, basında çıkan haberlerle yaşanan vakıa olarak bilinmektedir. Bu durum, TARSİM’in internet sitesinde “Yaş meyveler için don riski ve yaş meyve, sebze ve çiçekler için doludan kaynaklanan kalite kaybı ancak ana teminat paketine ilave olarak sigorta ettiren tarafından istenirse sigorta edilir. Sadece don riskine karşı sigorta yapılamaz” şeklinde açıkça bildirilmektedir. Yani çiftçilerin en büyük korkulu rüyası don olayı, afet olarak kabul edilmemektedir.

Yukarıda belirtilen kanun ve beraberindeki uygulamaların ülkemiz tarımına olumlu bir katkı yapmadığı anlaşılmıştır. Ülkemiz gerçeklerinden uzak politikalarla şekillendirildiği bilinen bu yasa sonrasında üreticilerimizin sigorta sistemine girmediği görülmüştür. Geçtiğimiz Ocak ayı ortalarında Adana’nın Kozan ilçesi başta olmak üzere diğer ilçelerde yaşanan don afeti üreticilerimizi perişan etmiştir. Kozan İlçe Tarım Müdürlüğü’nün açıklamasına göre, 9,272 üreticiden sadece 20’si özel sigorta yaptırmıştır. Bu durum ülke genelinde de farklı değildir. Nitekim; TARSİM Genel Müdürü Bülent Bora’nın geçtiğimiz Mart ayında yaptığı açıklama da yaşanan vahameti doğrulamaktadır. Bülent Bora, ağırlığı meyvecilik olmak üzere kesilen poliçe sayısının bu yıl 13.000 adede yükseldiğini belirtiyor ve bunu sevinçle karşıladıklarını bildiriyor. İşte Hükümetin, ‘çare’ olarak çıkardığı Tarım Sigortaları Kanunu nun sonucunu açıklayan bu değerler, kanunun üreticiler tarafından benimsenmediğinin delilidir.

Özellikle içinde bulunduğumuz süreçte dünyadaki gıda ihtiyacının önemi, dolayısıyla tarımın vazgeçilemez bir sektör olduğu daha iyi anlaşılmıştır. İnsanlığın yaşayabilmesi, neslinin devam edebilmesi için gerekli olan gıda ihtiyacının karşılanmasında tarımdan başka bir alternatif henüz yoktur. Böylesine önemi bilinen tarımda ülkemiz ise dünyada çok önemli bir konuma sahiptir. Bir çok ülkenin toprağından daha geniş verimli alanları ile çok ciddi üretim potansiyeli bulunan ülkemizde tarımsal sanayi ile birlikte bu alanda nüfusumuzun büyük bir kısmı istihdam edilmektedir. Ayrıca gayri safi milli hasılada da önemli bir yer işgal eden tarımın ihracatımıza katkısı da küçümsenecek boyutta değildir.

Dolayısıyla hükümetlerin tarıma yönelik siyasetleri, uygulamaları her bakımdan önem arzetmektedir. Hükümetlerin alacağı kararlar, çıkardığı/çıkaracağı yasalar; tarımdan daha çok verim alınması, kendi kendimize yeten ülke olunması, bu alanda çalışanların kişi başına düşen gelirinin artırılması, köyden kente göçün azaltılması, ihracatın hız kazanması gibi unsurları doğrudan etkilemektedir.

Sonuç olarak, ülkemizin en önemli sektörünün geleceğe daha iyi hazırlanması, küresel rekabet şartlarının artırılması bağlamında, Tarım Sigortaları Kanunu ve buna bağlı çıkartılan TARSİM uygulamasının tarafların dinlenmesi, sisteme neden girilmediğinin yerinde (Kozan ve diğer Adana ilçeleri) görülüp incelenmesi, var olan sorunların tespiti, alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep ediyoruz.

,